Trump yönetiminin “One Big Beautiful Bill Act” yasası sonrasında, ABD Eğitim Bakanlığı’nın önerdiği yeni kredi sistemi, mimarlık yüksek lisans programlarını “profesyonel derece” kapsamı dışına itebilir. Mimarlık örgütleri, kararın mesleğin itibarını ve erişilebilirliğini tehdit ettiğini savunuyor.
Ne oldu?
ABD merkezli mimarlık yayın organı The Architect’s Newspaper’da 24 Kasım 2025’te yayımlanan habere göre, Trump yönetiminin “One Big Beautiful Bill Act” (OBBBA) adlı kapsamlı mali paketine dayanarak, ABD Eğitim Bakanlığı (Department of Education – DOE) mimarlığı federal öğrenci kredileri açısından “profesyonel derece” listesinden çıkarmayı öngören bir tanım değişikliği hazırlıyor. (The Architect's Newspaper)
Amerikan Mimarlar Enstitüsü (AIA), söz konusu değişikliğe karşı sert bir açıklama yayımlayarak, mimarlığın profesyonel bir alan olarak tanınmamasının hem sembolik hem finansal sonuçlar doğuracağını belirtti. (The American Institute of Architects)
Ne öneriliyor? “Profesyonel derece” tanımı daralıyor
OBBBA, 2025 yazında kabul edilen ve öğrenci kredileri dahil birçok alanda kesinti ve yeniden tanımlama getiren kapsamlı bir yasa. (Wikipedia) Yasa, Eğitim Bakanlığı’na “profesyonel derece” sayılacak yüksek lisans programlarını belirleme ve bu alanlara daha yüksek kredi limitleri tanımlama yetkisi veriyor.
Bakanlığın mimarlığı dışarıda bırakan taslak çerçevesi AIA’nın üyelere yönelik bilgilendirme notunda şöyle özetleniyor: (The American Institute of Architects)
- “Profesyonel derece” listesi, tıp, diş hekimliği, hukuk gibi az sayıdaki yüksek maliyetli programa indirgeniyor.
- Mimarlık bu önerilen listede yer almıyor.
- Bu tanım, yalnızca federal kredi limitlerini belirlemek için kullanılıyor; akademik akreditasyon veya meslek lisansı doğrudan değişmiyor.
Eğer mimarlık bu nihai listede yer almazsa, B.Arch ve M.Arch gibi NAAB akreditasyonlu programlar lisans için profesyonel kabul edilmeye devam edecek; fakat öğrencilerin erişebildiği federal kredi miktarı azalacak. (The American Institute of Architects)
Öğrenci kredilerinde ne değişiyor?
Önerilen sistem, 1 Temmuz 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni kredi düzenine dayanıyor. AIA’nın teknik brifingine ve mimarlık kariyer rehberleri tarafından yapılan özetlere göre, planlanan yapı şöyle: (The American Institute of Architects)
-
Tüm lisansüstü öğrenciler için (standart programlar)
- Yıllık kredi üst sınırı: 20.500 dolar
- Toplam (yaşam boyu) kredi üst sınırı: 100.000 dolar
-
“Profesyonel derece” sayılan programlar için
- Yıllık kredi üst sınırı: 50.000 dolar
- Toplam kredi üst sınırı: 200.000 dolar
-
Grad PLUS kredileri (sınırsıza yakın borçlanma imkânı tanıyan ek kredi programı) kaldırılıyor. (The American Institute of Architects)
Mimarlık “profesyonel derece” listesinin dışında bırakılırsa, mimarlık öğrencileri tıp ya da hukuk öğrencilerine tanınan yüksek limitlerden değil, standart 100.000 dolarlık üst sınırdan yararlanabilecek. Stüdyo yükü ağır, eğitim süresi uzun ve malzeme/atölye giderleri yüksek bir alan için bu sınırın, özellikle orta–alt gelir grupları açısından ciddi bir bariyer oluşturacağı ifade ediliyor. (PA | Architecture and Technology)
Mimarlık camiasının tepkisi
AIA, 21 Kasım tarihli basın açıklamasında, mimarlığı profesyonel saymayan her türlü politika ve düzenlemeye “şiddetle karşı çıktığını” belirtiyor. Açıklamada özetle: (The American Institute of Architects)
- “Mimar” unvanının uzun ve yoğun bir eğitim, kapsamlı mesleki sınavlar ve zorlu bir lisans süreciyle kazanıldığı,
- Kredi tavanının düşürülmesinin, mimarlık eğitimine erişebilen kişi sayısını azaltacağı ve ABD’nin bu alandaki küresel konumunu zayıflatacağı vurgulanıyor.
Ulusal Mimarlık Kayıt Kurulu (NCARB) da benzer şekilde, mimarlığın profesyonel derece listesinden çıkarılmasının “kamu yararı” aleyhine sonuçlar doğuracağını, çünkü daha az kişinin lisanslı mimar olma yoluna girebileceğini belirtti. (ncarb.org)
Mimarlık okullarını temsil eden ACSA (Association of Collegiate Schools of Architecture) ve çeşitli fakülte üyeleri ise, bu hamlenin özellikle ilk kuşak üniversite öğrencileri, azınlık gruplar ve ekonomik olarak dezavantajlı kesimler üzerindeki etkisinin altını çiziyor; Archpaper haberinde de bu kaygılara yer verildiği belirtiliyor. (archcareersguide.com)
Bakanlık ne diyor?
Eğitim Bakanlığı, 24 Kasım tarihli “Myth vs. Fact: The Definition of Professional Degrees” başlıklı metninde eleştirilere yanıt veriyor ve özetle şu çerçeveyi çiziyor: (U.S. Department of Education)
- “Profesyonel derece” tanımının, sadece hangi programların daha yüksek kredi limitlerine erişeceğini belirleyen içsel bir idari sınıflama olduğu,
- Bunun, ilgili mesleklerin “değerine” veya “profesyonel sayılıp sayılmadığına” ilişkin bir yargı içermediği,
- Yeni limitlerin, bazı yüksek lisans programlarının yıllardır süren ücret artışlarını frenlemeyi ve öğrencileri “aşırı borç yükünden” korumayı amaçladığı,
- Taslağın hâlâ resmî bir yönetmelik olarak yayımlanmadığı ve 2026 başında kamuoyuna açılacak bir yorum süreciyle birlikte nihai hâlini alacağı
ifade ediliyor.
Bakanlık, özellikle hemşirelik eğitimi üzerinden yükselen eleştirileri “yanlış bilgilendirme” olarak nitelendiriyor; buna karşın bağımsız haberler ve sektör analizleri, yeni limitlerin hem sağlık alanında hem mimarlıkta erişimi daraltabileceği uyarısında bulunuyor. (San Antonio Express-News)
Mimarlık eğitimi ve meslek lisansı etkileniyor mu?
Buradaki kritik ayrım şu:
- Değişen: Federal kredi rejimi ve mimarlık öğrencilerinin borçlanabileceği üst sınır.
- Değişmeyen: NAAB akreditasyon sistemi, eyalet bazlı mimarlık lisans koşulları ve bu anlamda “profesyonel derece” kabulü. (The American Institute of Architects)
Yani mimarlık eğitiminin lisans/lisansüstü düzeyde meslek için zorunlu oluşu ve mimar unvanı almak için gerekli akademik yol haritası değişmiyor. Fakat bu yolun finansmanı zorlaşırsa, alana girebilen öğrenci profili daralabilir; özellikle yüksek harçlı özel okullar ve büyük kentlerdeki programlar için bu risk daha da belirgin. (PA | Architecture and Technology)
Daha geniş çerçeve: Sadece mimarlık değil
Yeni “profesyonel derece” tanımı, yalnızca mimarlığı değil, muhasebe, sosyal hizmet, hemşirelik, fizyoterapi ve bazı eğitim alanları gibi pek çok mesleği de daha düşük kredi limitleri kapsamına itiyor. (San Antonio Express-News)
Eleştiriler, OBBBA’nın bütçe ve borç hedefleri doğrultusunda, toplum için kritik birçok profesyonel alanın eğitim erişimini dolaylı biçimde kısıtlama riski taşıdığı yönünde. Buna karşılık, yönetim kanadı, sınırsıza yakın borçlanma imkânının üniversite harçlarını şişirdiği ve öğrencileri sürdürülemez borçlar altında bıraktığı argümanını öne çıkarıyor. (U.S. Department of Education)
Süreçte sonraki adım ne?
AIA’nın üye bilgilendirmesine göre: (The American Institute of Architects)
- Mimarlığın “profesyonel derece” listesinden çıkarılmasına ilişkin taslak, 2025 Kasım itibarıyla müzakere sürecini tamamlamış durumda.
- 2026 başında resmî bir taslak yönetmelik olarak yayımlandığında, kamuoyu için bir resmî görüş bildirme (public comment) süreci açılacak.
- AIA, ACSA, NCARB ve diğer paydaşlar bu süreçte mimarlığın listeye yeniden alınması için koordineli bir lobi faaliyeti yürütmeyi planlıyor.
Dolayısıyla mimarlık derecelerinin federal krediler açısından nihai statüsü, 2026 yılı içinde yayımlanacak nihai kural ve olası siyasi–hukuki itirazlar sonrasında netleşecek.
Özet: Mimarlık öğrencileri için ne anlama geliyor?
-
ABD’de mimarlık yüksek lisansı düşünen öğrenciler, mevcut taslak korunursa,
- maksimum 100.000 dolar federal krediyle yetinmek zorunda kalabilir,
- ek finansmanı özel kredilerden veya kişisel kaynaklardan sağlamak durumunda kalabilir. (The American Institute of Architects)
-
Bu durum, özellikle gelir dağılımı adaletsiz kentlerde, mimarlık eğitimini daha elit ve seçkinci bir yöne itebilir.
-
Mimarlık örgütleri, bunun hem mesleğin toplumsal çeşitliliğini hem de uzun vadede kamusal mekân kalitesi ve sürdürülebilirlik hedeflerini olumsuz etkileyeceği görüşünde. (ncarb.org)
Kısacası, Archpaper’ın haberleştirdiği bu yeni düzenleme, mimarlığın meslek olarak hukuki statüsünü doğrudan değiştirmese de, “kimlerin mimar olabileceği” sorusunu kredi limitleri üzerinden yeniden tanımlayan, politik olarak da tartışmalı bir eşik oluşturuyor.